Paris 2024’te bronz madalya kazanmışlardı: Okçuluk milli takımı başarının sırrını açıkladı!

Posted by

Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda bronz madalya alarak tarihe geçen Klasik Yay Erkek Okçuluk Milli Takımı’nın sporcuları Mete Gazoz, Ulaş Berkim Tümer ve Muhammed Abdullah Yıldırmış, “aile” ortamını yakaladıkları için başarının geldiğini söylediler.

Fransa’nın başkentinde düzenlenen 33. Yaz Olimpiyatları’nda bronz madalya alarak, Türkiye’ye takım sporlarında tarihin ilk madalyasını getiren milli sporcular Mete Gazoz, Ulaş Berkim Tümer ve Muhammed Abdullah Yıldırmış, basın mensuplarına konuştu.

Mete Gazoz

Milli takımın kaptanı Mete Gazoz, Paris’teki madalyanın önemine dikkati çekerek, “Öncelikle biz bu başarıyı takım olmaya borçluyuz. Sadece 3 kişi değiliz, bu takımın arkasında birçok kişi var, çok büyük bir aileyiz. Herkes büyük fedakarlıklar yapıyor. Bütün herkes bir amaç uğruna çalıştığında başarı da geliyor. Madalya peşinde koşma imkanı sunan Gençlik ve Spor Bakanımız, federasyon başkanımız da bu ailenin parçaları. Bütün herkes bir araya geldiğinde başarı kaçınılmaz oluyor” ifadelerini kullandı.

Okçuluk Milli Takımlar Teknik Direktörü Göktuğ Ergin’in başarıda başrol oynadığını dile getiren Mete, şöyle konuştu:

“Dünya Şampiyonası’ndan önce Göktuğ hocamız bize ‘Biz burada kota alırız, aynı programla Paris’te de madalya alırız’ demişti. Biz bu antrenman programını 2018’den beri uyguluyoruz. Olimpiyatta madalya nasıl kazanılacağını biliyorduk. Göktuğ ağabey bize öz güven kazandırdı. Olimpiyatlara gitmeden herkese ‘Tarihin ilk takım madalyasını kazanacağız, gelin buna tanık olun’ diyorduk. Söylediğimizi de yaptık. Ben Paris’e unvanımı korumaya değil, hiçbir şey yokmuş gibi bir şeyler kazanmaya gittim. İlk hedefimiz takım madalyası almaktı ve bunu da başardık. Paris’le ilgili hiçbir pişmanlığım yok. Bireyselde madalya kazanamadım, çeyrek finalde son okumu 10 atsaydım yarı finale kalacaktım. Aslında her zaman yaptığım bir şeydi.”

Mete Gazoz, Paris’ten daha güçlü çıktığını belirterek, “2028 Los Angeles’a hazırlanacağız. Çünkü olimpiyat madalyaları antrenmanda kazanılır. Daha sıkı antrenman yapacağız. Benim planlarım hep 4 yıllıktır. Dünya ve Avrupa şampiyonaları, Avrupa Oyunları, Akdeniz Oyunları var. Takım halinde buralarda madalya almak var tabii, bireysel olarak da hedeflerim var. 2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları’nda 2 altınla karşınızda olmak istiyorum” dedi.

Takım olarak güzel bir aile ortamı yakaladıklarını ifade eden Mete, “Göktuğ ağabeyle 11 yıldır birlikte çalışıyoruz. Bu 11 yıllık süreçte çok güzel bir aile olduk. Yeri geldiğinde ağabeyim, yeri geldiği zaman arkadaşım, yeri geldiğinde antrenörüm. Birlikte güler, birlikte ağlarız. Bir aile ne demekse Göktuğ ağabey benim için öyle” dedi.

Milli atıcı Yusuf Dikeç’in Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda gümüş madalya kazandığı atış tarzını da yorumlayan Mete, “Türk sporcularının dünya basınında yer alması çok gurur verici. Yusuf ağabeyin duruşu benden daha fazla konuşuldu. Olimpiyat köyünde görüştüğümüzde daha madalyayı yeni almıştı ve bu kadar yayılmamıştı duruşu. Dünya basınında bir Türk sporcunun fenomen, viral olması, dünya yıldızı sporcuların bu sevinci yapması çok güzel bir şey” değerlendirmesinde bulundu.

Ulaş Berkim Tümer

“METE VE ABDULLAH BENİM AİLEM”

Milli takımın genç sporcularından Ulaş Berkim Tümer de başarıya giden yolun en önemli faktörünün aile ortamı yakalamalarından geçtiğini dile getirdi.

Madalya kazanmanın kendileri için sürpriz olmadığını anlatan Ulaş Berkim, “Mete son oku atarken kazandığımızı anladık. Hep beraber sevinçten ağladık. Büyük bir emek var. Birçok kişi takım madalyası almamızı hayal ediyordu, bunu gerçekleştirmek bizi çok mutlu etti. Mete bizi çok motive eder, uyarılarıyla. İşler yolunda gitmediği zaman Mete ve Göktuğ hoca ne yapmamız gerektiğini anlatıyor. Mete ve Abdullah benim ailem. Sadece saha içinde değil, saha dışında da birlikte vakit geçirmeyi seviyoruz. Böyle olduğu için sahada takım halinde farklı bir moda giriyoruz. Diğer ülkeler bu yüzden yarış sırasında bizden korkuyor” dedi.

Daha fazla madalya alacaklarına inandığını vurgulayan genç sporcu, “Sadece 2028 değil, 2032 ve 2036’da var. O zamana kadar uluslararası çok fazla yarışa da katılacağız. Bu takımın çok daha fazla madalya alacağını düşünüyorum. Göktuğ hoca ve ekibi olmasaydı bu madalyaları konuşmamız mümkün değildi. İnanılmaz disiplinli ve planlı bir antrenör” diye konuştu.

Muhammed Abdullah Yıldırmış

“STRESİ BİLE PAYLAŞIYORUZ”

Takımın en genç ismi 21 yaşındaki Muhammed Abdullah Yıldırmış da sonuna kadar hak edilmiş bir başarı elde ettiklerini anlatarak, şunları kaydetti:

“Madalya alacağımızı bilerek gittik ama o madalyayı boynumuza takınca çok farklı duygular hissettim. Bir anda ağlamaya başladım. Üçümüz bir arada olunca her şeyi, stresi bile paylaşıyoruz. 10 yaşından beri okçuluk yapıyorum. Bütün hayatımız bu spor üstüne ve okçuluk hayatımızın merkezinde. Paris’ten dönmeden ailemi görüntülü aradığımda beraber ağladık. Beni İstanbul’da karşılamaya geldiler. Ailem inanılmaz gurur duydu. Bana sarıldıklarında nasıl mutlu olduklarını hissettim.”

Milli sporcu, takımın teknik direktörü Göktuğ Ergin’in başarının mimarı olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu takım daha çok madalya kazanacak. Buna inanıyorum. Bu birlikteliğimiz devam ederse bireysel anlamda da takım olarak da daha çok başarı kazanırız. Herkese ne kadar iyi bir takım olduğumuzu gösterdik. Öz ağabeyim gibi Göktuğ abi. Göktuğ abi benim için bir aile. Onun gibi profesyonel çalışan az insan gördüm. İnanılmaz bir tempoda çalışıyor. Biz 12 saat antrenman yapıyoruz ama bizden daha fazla yoruluyor.”

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir